Üç hafta önce bir yarışmadan söz etmiştik: “Avrupa Yılın Ağacı Yarışması.” Toplumsal kültürle bütünleşmiş, simgesel değer kazanmış, gönüllerde taht kurmuş ağaçlardı bunlar. Oylamaya sunulmuş adaylardan örnekler de vermiştik. Kamuoyunun değerlendirmesine açık bir yarışmaydı bu; isteyen oy kullanabiliyordu. Hatta Ekogazete okuyucuları bile tercih belirtmişler. Sonuç geçen hafta belirlendi ve halkın birinci seçtiği ağaç açıklandı. Resmi aşağıda.
Estonya’dan bir meşe. 60 yıl önce bir yanında küçük bir spor alanı varmış. Burayı genişletip stadyum yapmak istemişler. Tam ortada kalan meşeyi de kaldırmaya yeltenmişler. İki Rus traktörü gelmiş ve ağacı devirmek istemiş. Ağaç direnmiş ve çaresiz kalan Ruslar çekip gitmişler. Tabii meşe bir direnme simgesi olmuş. Şimdi top oynayan gençler oyunlarını ağaca göre ayarlıyorlar.
İkinciliği Macaristan’daki bir çınar kapmış. 250 yıllık geçmişi var. Zamanında Fransa’dan, Versailles’dan getirilmiş buraya. Dalları altında büyük aşklar görmüş, kavgalar izlemiş, romanlara konu olmuş.
Yarışmada 185.000 oy kullanılmış. Estonya’daki meşe 59.836 oy almış. Macaristan’daki çınar da 53.487 oy.
Acaba gelecek yıllarda bu yarışmaya ülkemizden de bir ağaç katılır mı diyorduk ki… Bir dostumuz (Nuri Ödekan) iki olası aday gönderdi bile.
Biri Aydın dolaylarında bir kır kahvesini şenlendiren asırlık bir çınar.
Öteki ise İznik’te yeni inşa edilen hastanenin yanı başındaki muhteşem su kavağı. Özel bir adı da var: “Asker Ağacı.” Niye böyle denmiş? Çünkü askere giden gençler bunun gövdesine adlarını kazımışlar.
Ağaç çok hızlı büyüyen bir tür. Üstelik kabuğunu da bırakmıyor. Bu yüzden kazılı adları hâlâ taşıyor gövdesinde. Ama yazılar da ağaçla birlikte büyümüş, kocaman olmuş, hatta çarpılmış. Bugün okunmaz durumdalar. İlginç bir not. Hastane inşaatından önce üstünde bir gecekondu varmış. Ama yeni yapımla birlikte temizlenmiş. Şimdi koruma altına almışlar bu muhteşemi.
Bu yazıyı yayımlamak üzereydik ki, başka bir dosttan da (Umur Gürsoy) katkı geldi. Aynen şöyle:
“Yaklaşık on yıl önce Domaniç çevresinde yaptığım bir geziden aklımda kalmıştı. Sonra İnternette aradım. Bizde de benzer ağaçlar var. Bunlardan biri de Domaniç’in Domur Köyündeki Mızık Çamı. Bilgiyi bu bağlantıya tıklayarak okuyabilirsiniz. Sanırım bu köyde ayrıca hayran kaldığım ve üzerinde hiç turistik çalışma yapılmamış olan, köyün ortasından kaynayan bir doğa harikası kaynak var: Sarıkız olabilir. Bir dere büyüklüğünde su köyün ortasından çıkıp evlerin arasından ovaya doğru akıp gider. Ama internette bu durumu anlatan güzel bir fotoğrafını ve yer ismini bulamadım. Bu yüzen kesin bir köy adı veremiyorum. Çünkü suyu soğuktur; oysa bir iki internet kaynağında Sarıkız suyunun sıcak olduğu ve yaralara iyi geldiği yazıyor. Benim anlatmak istediğim böyle bir kaynak değil.”
Atila Alpöge, Ekogazete, 14.3.2015 / Kaynak: “Tree of the Year” sitesi. [Bu yazıya bloğunuzda ya da sitenizde yer vermek istiyorsanız, yandaki bilgileri de (yazarı ve kaynağı) oldukları gibi taşımayı lütfen unutmayın.]
Reblogged this on serenozbay.