Mantar deyip geçmeyin

Bakteriymiş, virüsmüş, unutun.  Mantarların çok daha zararlı olduğu ileri sürülüyor.  Yeni yayımlanan bir yazı [dilimizde“küflüce” dediğimiz] mantar hastalıklarının her yıl 125 milyon ton pirinç, buğday, mısır, patates ve soyayı tahrip ettiğini belirtti.  Yazar “Kaybedilmiş bu besinlerle milyonlarca insan beslenebilirdi.” diyor.  Kaybın değeri 60 milyar dolar.  Benzeri durum (mantarların rahat gelişebildiği) yarasalar ve kurbağalarda gözleniyor.  2006’da bir mantarın 7 milyon yarasayı telef ettiği biliniyor.

Mantarlar, virüslere göre çok daha uzun bir süre yerleştikleri bünyede yaşamaya devam edebiliyorlar.  Bu nedenle de ülkeler ve kıtalar arası yolculukları çok kolay oluyor.  AB’nin desteklediği bir araştırma 227 tür mantarın Avrupa’ya çok başka yerlerden gelip yayılmış olduğunu saptadı.  Kuşkusuz, ticaretin giderek küreselleşmesinin bu gelişmede çok önemli rolü var.  Ancak bilginler iklim değişiminin bu parazitlerin yeni yerlere yerleşmelerini kolaylaştırdığını düşünüyorlar.  Öte yandan da hava kirliliğinin ve tarım ilaçlarının etkisinin bitki ve hayvanların mantarlara karşı dirençlerini kırdığını ileri sürüyorlar.

Kestane ağacının öyküsü hayli ilginç.  Asya’daki kestanelerin kabuklarına yerleşmiş bir mantar var.  Bu birliktelik yüzyıllar içinde gelişmiş olduğu ve arada bir denge kurulduğu için ağaç fazla bir zarar görmüyor.  Ama bu mantar geçtiğimiz yüzyılda bir yolun bulup Kuzey Amerika’ya ulaşınca oradaki (hazırlıksız olan) kestaneleri mahvetti.  Şimdi de Avrupa’ya bulaşmış durumda.

Yararlanılan kaynak:  Catherine Vincent, Le Monde, 19.5.2012

Bu yazı Sağlık - Beslenme, Tarım içinde yayınlandı ve olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.